Foto Galeri
Gelinini İftirayla Akıl Hastanesine Gönderen Kaynana
Otuz yaşında bir devlet dairesinde çalışan bir kadınım.
Üç ay öncesine kadar mutlu bir evliliği olduğunu düşünen ama şimdi artık boşanmanın eşiğinde olan birisiyim.
Birbirimizi görerek ve delice severek evlenmiştik. Beş yıl muhteşem bir düğünle yuvamıza ilk adımı atmıştık.
Ben kocamı ve ailesini kendi ailem gibi hiçbir ayrım gözetmeden sevdim. Ama onlar daha ilk aylarda bile beni sevmediklerini belli etmişlerdi.
Düğün vakti aileme verilen sözlerin hiçbirinin tutulmasından anlamalıydım bunu oysaki. Aşkın gözü kördür derler. Her şey zamanla düzelir diyerek kandırdım kendimi hep.
İlk günlerden başlamak üzere hep diğer gelinleriyle karşılaştırdılar beni. Eltimi her yönden benden üstün görüyorlardı.
Yine de her şeye rağmen kocam için dayandım. Sırf onun o güzel yüreği için güçlü durmaya çalıştım. Elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım.
İlk önce eşimin abisi açık açık gösterdi tepkisini. Girdiğim yerden çıkıyor olduğum yere asla girmiyor, bir dakika bile oturmuyordu.
Ailemin yanlarına her hafta sonu mutlaka giderdim. Annem de babam da çok yaşlıydı bir ihtiyaçları var mı diye gidip kontrol etmek evlat olmanın gereğiydi bana göre.
Kaynanam başlarda buna çok takılmasa da o da tıpkı kayınbiraderim gibi tepkisini belli etmeye başlamış, artık bizden haber almadan hiçbir yere gitmeyeceksin demişti.
Hafta sonları köydeki işlerine yardım etmemi ay sonunda da bütün maaşımı onlara vermemi istiyorlardı.
Bunları kocama anlattığımda ailesine haksızlık yaptığımı, olayları büyüttüğümü söylüyordu. Nitekim bir süre sonra kocamla aramızda da kavgalar olmaya başlamıştı.
Uzun süredir çocuk isteğimi kocam hep geri çeviriyordu. Boşanmama giden yolda ilk durak elbette bu çocuk isteğimin hemen arkasından yaşandı.
